Arkadaşlar buraya kadar neleri ele aldık;
PERİ-ARREST ARİTMİLERE GÜNCEL YAKLAŞIM: AHA 2025 Kılavuzlarına Göre Yönetim (Hipotansiyon ve Bradikardi Vurgusu)
[KLİNİK GÜNCELLEME: Ekim 2025] Peri-arrest aritmiler, hastanın kardiyak arrest (kalp durması) eşiğinde olduğu, hayatı tehdit eden ritim bozukluklarıdır. Bu kritik durumların hızlı ve doğru yönetimi, hastanın arrest olmasını önlemede hayati öneme sahiptir. Bu rehberimiz, 2020 yılında yayımlanan içeriğimizi, en son Amerikan Kalp Derneği (AHA) 2025 İleri Kardiyak Yaşam Desteği (ACLS) Kılavuzlarına göre güncelleyerek klinik pratiğiniz için sağlam bir temel sunmaktadır.
Peri-arrest aritmiler
Kritik durumdaki hastada aritmilerin doğru tanınması ve tedavisi kardiyak arresti ve başarılı resüsitasyon sonrasında tekrar gelişen kardiyak arresti önleyebilir.
Çoğu aritmide olumsuz bulgular ve semptomların varlığı uygun tedaviyi belirleyicidir. Aşağıdaki olumsuz faktörler aritmiye bağlı anstabil olan hastayı göstermektedir.
1. Şok – solukluk, terleme, soğuk ve nemli ekstremiteler (artan sempatik aktivite), bilinç kaybı (beyin kan akımında azalma) ve hipotansiyon (örn. sistolik kan basıncı < 90 mmHg) ile karakterizedir.
2. Senkop – azalmış beyin kan akımına bağlı bilinç kaybı.
3. Kalp yetersizliği – aritmiler koroner arter kan akımını azaltarak miyokardiyal performansı bozarlar.
4. Miyokard iskemisi – miyokardiyal oksijen tüketimi sunumu aşınca ortaya çıkar. Miyokard iskemisi, göğüs ağrısı (anjina) ile başlayabilir veya ağrı olmadan 12 derivasyonlu EKG’de izole bulgu olarak (sessiz iskemi) gerçekleşebilir.
Ritim belirlendikten ve olumsuz bulgular değerlendirildikten sonra hızlı tedavi seçenekleri:
1. Elektriksel (kardiyoversiyon, pace uygulaması).
2. Farmakolojik (anti-aritmik (ve diğer) ilaçlar).
I. Bradikardi (Yavaş Ritim) Yönetimi: Hipotansiyonun Önemi
Bradikardi, nabız hızının dakikada 60 atımın altına düşmesidir. Ancak kritik olan, sadece nabız hızı değil, hastanın semptomatik olup olmadığıdır. AHA 2025, özellikle hipotansiyon (düşük tansiyon) varlığına dikkat çekmektedir.
• Semptomatik Bradikardi: Bradikardinin hipotansiyon, akut mental durum değişikliği, şok bulguları veya göğüs ağrısı gibi ciddi semptomlara yol açtığı durumlarda tedaviye acilen başlanmalıdır.
• İlaç Tedavisi (İlk Basamak): Yetişkinlerde ilk tercih edilen ilaç Atropin'dir. Atropin sonrası yanıt alınamayan veya yeni transplante kalbi olan hastalarda Dopamin veya Epinefrin infüzyonuna geçiş yapılmalıdır.
• Tempo İhtiyacı: İlaç tedavisine yanıt alınamayan hastalarda veya kalp bloğunun yüksek dereceli olduğu durumlarda, kalıcı pace (kalp pili) ihtiyacı doğana kadar geçici olarak transkutanöz pace (TCP) uygulamasına başlanmalıdır. TCP, hasta için rahatsız edici olabileceğinden sedasyon düşünülmelidir.
II. Taşikardi (Hızlı Ritim) Yönetimi: Geniş Kompleks Ayırımı
Taşikardi, nabız hızının dakikada 100 atımın üzerine çıkmasıdır. Yönetim, ritmin dar kompleksli (QRS süresi normal) mi yoksa geniş kompleksli (QRS süresi uzamış) mi olduğuna ve hastanın hemodinamik durumuna bağlıdır.
1. Semptomatik Taşikardi (Senkronize Kardiyoversiyon)
• Hasta, ritimden dolayı hipotansif, şokta veya akut bilinç değişikliği yaşıyorsa, ritim tipine bakılmaksızın acil olarak senkronize kardiyoversiyon uygulanmalıdır. Bu, enerjinin R dalgası ile senkronize edilerek ventriküler fibrilasyon riskini en aza indirir. Unutmayın: Hasta kararsız ise (unstable) zaman kaybetmeden şoklayın.
2. Stabil Taşikardi (İlaç Tedavisi)
• Dar Kompleks Taşikardi (SVT): İlk adım vagal manevralardır (Valsalva, öksürme). Bunlara yanıt vermeyen stabil hastalarda ana tedavi ilacı Adenozin'dir. Adenozin uygulamasından önce ritmin, Adenozin’e yanıt vermeyecek olan Atriyal Fibrilasyon olmadığından emin olunmalıdır.
• Geniş Kompleks Taşikardi (VT/Ventriküler Taşikardi): Geniş kompleksli ritim, aksi kanıtlanana kadar Ventriküler Taşikardi (VT) olarak kabul edilmelidir. Stabil VT hastalarında ilk tercih edilen ilaç Amikron (Amiodarone) infüzyonudur.
III. Anahtar Klinik Vurgu: Hipoksi ve Elektrolit Dengesi
Aritmilerin altında yatan nedenlerin tedavisi, ritim tedavisi kadar önemlidir. AHA 2025, her peri-arrest durumunda şunları kontrol etmenin altını çizer:
• Hipoksi: Nabız oksimetresi ile oksijen satürasyonu sürekli takip edilmeli ve hipoksi durumunda hemen oksijen desteği sağlanmalıdır.
• Elektrolitler: Özellikle Potasyum ve Magnezyum seviyeleri, aritmilere yatkınlığı büyük ölçüde etkiler. Hipokalemi (düşük potasyum) ve Hipomagnezemi (düşük magnezyum) düzeltilmelidir.
Hemşireler olarak, bu kılavuzlara hakimiyetiniz hastanın takibinde hızlı aksiyon almanızı ve hekimle etkin işbirliği yapmanızı sağlar.


