DOKTORLAR VE HEMŞİRELER
Başarılı bir hemşire olmanın bir parçası da doktorlarla çalışmayı öğrenmektir. Hemşireler ve doktorlar farklı şekilde eğitilir, farklı düşünür ve hatta farklı bir şekilde sosyalleşir. Bazı doktorları bulmak alışılmadık bulabilirsiniz hatta sosyal açıdan gariplerdir.
Belki de yıllarca ders çalışarak geçirdikleri zamandan dolayıdır ve çoğu genç için gerçekleşen normal sosyalleşmenin çoğunu kaçırmışlardır.
Aslına bakarsanız birçok doktor takım oyuncusu değil yalnızdır. Sık sık hemşirelerin takım oyuncusu olmak için eğitildiğini ve doktorların ise solo çalıştığını görüyoruz. Hemşireler sanki voleybolcular gibidir ve doktorlar kayakçılar gibi.
Hemşireler ayrıntı odaklı ve açıklayıcıdır, doktorlar ise daha az kelime kullanırlar ve kısa, yönlendirici cümleler kurarlar.
Tipik bir hemşire-doktor etkileşiminde, hemşireler genellikle doktorlardan daha cana yakın görülüyor ve hastaların doktorlarının söylediklerini tercüme etmeniz için size ayrıca tekrar tekrar soru sormaları kaçınılmaz oluyor.
Doktor odaya girer ve hastaya bazı bilgiler verir. Genellikle tek yönlü bir konuşmadır, burada hemşire açıklayıcı olur ve sonrasında bu konuşmayı hastaya açıklar.
Bazı doktorlar diğerlerinden daha “eski usul”dür. İşlerin kendi tarafından yapılmasını isteyen bir cerrah olabiliyor. Ünitenizde bir karışım olacak. Gerçekte, doktor-hemşire ilişkileri meslektaşların işbirliğine ve düşmanlığa kadar uzanır.
Doktorlar hemşireleri yardımseverliklerine, yeterliliklerine ve ne kadar iyi olduklarına göre yargılar. Onlarla iletişim kurun. Genel olarak, yoğun bakım hemşireleri Cerrahi katında çalışan hemşirelerden daha çok hekimler tarafından saygı görür.
Tüm farklılıklarımıza rağmen hem hemşireler hem de doktorlar aynı şeyi istiyor- hastalarımız için en iyisi.
SAYGI KAZANILIR
Doktorların saygısı kazanılmalıdır. Sırayla kendini kanıtlamalısın, güvenlerini kazanmak için. Bir hekimin olmadığını hissetmeniz sinir bozucu olabilir, yeni olduğunuz için sizi ciddiye almıyor olabilir, ancak kişisel güvenilirlik biraz zaman gerektirir.
Ne demek istedim; mesela bir hastanız için gece doktora ulaştınız, yeni hemşire olduğunuz zaman her durumda doktora ulaşma isteği duyacaksınız hatta serviste olsun hep isteyeceksiniz. Ancak biraz deneyim kazandığınızda ne zaman ve hangi şartlarda doktor gerekli olur daha iyi anlayacaksınız ve durumu doktora açıklamayı daha net yapacaksınız. İlk zamanlar bu yüzden ciddiye alınmayacaksınız ancak deneyimli bir hemşire her zaman ciddiye alınır.
Ünitenizdeki her doktora kendinizi tanıtın. Elini uzat ve göz teması kur. Bu, kendinize saygı duyduğunuzu gösterir ve başkalarından saygı uyandırır. Onunla telefonda konuşurken kibar olmanız gerekir tabi bu da karşılıklı olmalı.
İlk adımı at ve kendini tanıt.
DOKTORLAR NASIL DÜŞÜNÜYOR
Birlikte iyi bir ekip oluşturmak için, şunu anlamalı ve saygı duymalıyız: farklılıklar. İşte nasıl farklı düşündüğümüze bir örnek.
Hemşireler genellikle zamanı saat cinsinden düşünür, ancak doktorlar yirmi dört saatlik birimler cinsinden zamanı düşünür. Hemşirelerin saatlik baktığı şey mesela bir idrar çıkışı ise doktorlar buna bakarken 24 saatlik idrar çıkışındaki değere bakar.
Her ikisi de önemli ölçütlerdir. Yirmi dört saatlik zaman dilimlerinde düşünmenin bir örneği olarak, doktorlar gelecek, hastayı değerlendirecek, ilaç veya test veya elektrolit order edecek ve sabah için kan sipariş edecek. Ertesi gün yirmi dört saat sonra, sonuçları ölçmek için laboratuvar sonuçlarına bakarlar Dün order ettikleri müdahaleleri önümüzdeki yirmi dört için planlarlar.
" Belki hastanızın bugünkü beyaz küre sayısı 15.000'dir. Bu anormal, ancak dünkü sayısı 22.000 idi, bu nedenle hastanız 15.000'lik beyaz sayı gerçekten de "doğru yönde ilerliyor." Her zaman eğilimi ve bağlamı arayın.
Doktorların notlarını, konsültasyonlarını ve kabul notlarını okuyun, doktorların nasıl düşündüğüne dair iç görü elde edersiniz. Çok şey öğreneceksiniz.
DOKTOR-HEMŞİRE OYUNU
Doktorlarla iletişim kurmanın zamana bağlı bir oyunu var. Doktor-hemşire oyununun hürmete dayalı kuralları vardır ve hemşirenin itaatkar olması beklenir. İlk kural, açık olmama. İkinci kural, hemşirelerin önerilerinin dolaylı olmasıdır. On yıllar sonra doktor-hemşire oyununda çok şey değişmiş olsa da oyunun versiyonları hala oynanmaktadır. Hâlâ bugün, hastalarının iyiliği için sen bir doktora bir istek veya teklifle nasıl yaklaşılacağını öğrenmen gerekir.
En büyük başarı olasılığını vaat eden bir şekilde. Hemşireler doktorlarla müzakere etme konusunda yetenekli hale gelirken güç mücadelesi içine girmemelidir çünkü bu asla hasta için en iyisi değildir.
Esasen hemşireler girdi sağlar ve doktorlar bu girdileri değerlendirir ama mevzu bu girdilerin nasıl yapıldığına bağlıdır.
"Hastanızın orderında ağrı kesici vardır ”, bir hemşirenin şöyle dediğini duyabilirsiniz:" Hastanız ağrı kesici günde 3 defa alıyor. Bir saat önce bir doz aldı ve hala yedinci seviye ağrıdan şikayet ediyor. Burada sizin girdinize göre order ağrı kesici değişecek veya yenisi eklenecek....
KLİNİK BİLGİ VE BİLİMSEL BİLGİ
Bir hemşire olarak, hastanızın varlığına dayalı klinik bilgisine sahipsiniz. Hastanızın olağan tepkilerine aşinasınız. Doktor bu klinik bilgiye tam olarak sahip olamayabilir, ancak doktorun daha bilimsel bilgisi var.
DURUMDAKİ KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLERİN ÖNEMİ
Hastanız, bir femoral portu var ve çekmeniz gerekiyor. Portu herhangi bir sorun yaşamadan çektiniz ve bası yaptınız, hemostaz sağlanana kadar yirmi dakika boyunca baskı uyguladınız. Bir olaysız port çekme. Hastaya yatakta yatması talimatı verdiniz. Hasta sırt ağrısından şikayet etmeye başladı, ancak kronik bel ağrısı öyküsü var zaten. Hastayı tekrar konumlandırdınız yastıklarla desteklediniz. (Bir portun çekilmesinden sonra hastayı yeniden konumlandırmakta sorun yoktur. Kalçanın fleksiyonunu değil, ekstansiyonunu koruyun. ). Neyse vital aldınız yaşamsal belirtiler kalp hızı 132.
İşte burada, yalnızca birleştirildiğinde anlamlı olan iki ince işaret var ve sadece bir anjiyoplasti geçirmiş olma bağlamında. Şüphelendniz retroperitoneal kanama belirtileri!!!! (Deneyim varsa tabi)
Arteriyel giriş bölgesinde gözle görülür şişlik veya kanama yok. Ancak sırt ağrısı ve kalp atış hızında artış var. Doktoru sırt ağrısı ve kalp atış hızının yükseldiğini bildirmek için aradınız. Doktor geldi baktı evet bingo..... Sayenizde...
DOKTORLARI ARAMA
Telefonla bir doktor arama düşüncesi çok fazla endişeye neden olabilir. Oryantasyonun ilk birkaç haftasında iseniz özellikle geren bir olaydır.
Bu süre zarfında izleyin ve öğrenin; diğer deneyimli hemşirelerin nasıl iletişim kurduğunu dinleyin.
İşte size bir ipucu - bir doktoru ararken özür dileme. "Rahatsız ettiğim için özür dilerim" ile başlamak sosyal nezaket olabilir. Ancak özür dilemene gerek yok. Sen hiçbir şey yapmadın; bir durum oluştu ve bu durumu hastasıyla ilgili bir doktoru arayarak bildiriyorsun.
Aramayı yapmadan önce, meslektaşlarınıza sorun söyleyeceği bir şey var mı? Böylelikle birden fazla arama yapmak yerine bir arama yapmış olursunuz. Bu özür dilemekten daha akıllıca bir yardımcı olma yöntemi.
Eğer hastayı tanıyan bir doktor arıyorsanız, hastanın sadece ismiyle hastayı sunabilirsiniz. Ama başka bir doktoru arıyorsanız kısa bir bilgi vermeniz gerekecektir.
Mesela dreninden kanama olduğunu tahmin ettiniz hastanın ve doktoru aradınız burada vermeniz gereken bilgiler arasında en son kan sulandırıcı aldı mı kacta aldı bunlar var yani buna hazırlıklı olarak aramanız gerekir, vitallerine bakıp aramanız gerekir. Yani aradığınız konu ile ilgili gelecek olası sorulara yanıt vermeye hazır olunca arayın.
Kısa ve öz olun, gereksiz bilgiler vererek konuyu uzatmayın.
Yaptığınız her şey için bir mantığınız olsun. Burada alakalı olan şeyler kanama göstergeleri, hemoglobin ve hematokrit (H&H) ve hasta durumu tolere ediyor (yaşamsal belirtiler ve bilinç durumu).
En iyi sonucu verecek şekilde iletişim kurmalısınız. Örneğin, hastanızın nefes darlığı olduğunu bildirmek için doktoru ararsanız, ralleri var ve çukur ödemi var, hastanızın ihtiyacı olan şey nedir?
Bir diüretik?. Belki göğüs röntgeni? Lasix 40 mg?. Bu orderi bekledin ve aslında bu order almak için özel bilgiler verdin. Ama ne istediğini bilmiyorsan , isteyemezsin.
Bir kez bir hastayı taburcu ediyordum ve son kan basıncına o tekerlekli sandalyede otururken baktım, tansiyon 178/92 idi ve taburcu olup olmayacağını sormak için doktoru aradım.
“Evet, on beş dakika içinde kan basıncını tekrar kontrol edin ve eğer daha düşük ise, onu eve gönder. "Ummmm. . . Daha düşük? Ne kadar düşük? Neyse ki sordum ne kadar düşük? " Şimdi bu durumda, doktorun rahatsız olduğunu biliyordum ve gerçekten sadece hastanın taburcu edilmesini istiyordu. Ama net kriterlere ihtiyacım vardı. "Sistolik 150'den azsa ve diyastolik 85 den daha azsa. ” dedi. Mükemmel. Yaptığım şey, taburcu olma kriterlerinin sorumluluğunu yerine getirmekti, ve bu artık - doktora ait bir sorumluluk olmuştu.
Başka bir konu da Doktor Cevap Vermediğinde;
Bir doktoru aradığınızda ve gerçekten ihtiyaç duymadığınız bir zaman neredeyse hiç yoktur. Durumun aciliyeti üzerine, bir doktor aramanıza cevap vermezse, gene arayın. On beş dakika içinde geri dönerler. On beş dakika sonra tekrarlayın ve ardından komuta zincirinizi etkinleştirin. Pek çok kez hemşirelerin "Doktor beni aramadı geri." bende bıraktım öylece sözünü duyardım. Bu bir bahane değil. Sorumluluk size aittir. Hep sorarım; Peki sonra ne yaptın?
Hastanızın kötüleşmesi bu şekilde savunulamaz çünkü doktor seni geri aramadı. Santral kullanıyorsanız onlara Dr. Xin beni en kısa zamanda aramasını sağlayın. diyebilirsiniz.
On beş dakika sonra: arama gerçekleşmezse tekrar arayın ve bunu belgeleyin.