Her hemşire, sağlık memuru, ebe yada memurlar dersek herkesin bir ilk iş günü mutlaka olmuştur. Sağlık; şüphesiz anksiyete kaynağı bol bir meslek. Yeni bir iş, evet çok heyecanlısınız, kariyer planlarınızın belki de ilk basamağı, iş arama sürecinden çıktığınız ilk aylar. Yeni işe giriş yapmışsınız, ve artık rahatlamış durumda mı yoksa gergin ve stresli misiniz? 

     

     İster hayallerinizdeki meslek olsun, ister başlayayım da sonrasına bakarız dediğiniz bir meslek olsun her işin bir ilk gün stresi olacaktır. Size bununla nasıl başa çıkacağınız konusunda konuşmak istedim. 

     Atandıktan sonra muhtemelen heyecanlı bir şekilde atandığınız kurumu araştıracaksınız. İnternetten resimlerine bakma, sosyal medyada gruplarını inceleme, bir tanıdık veya yakınınızdan bilgi alma gibi. Sonrasında geldiğiniz bu yeni il ve yeni kurum gözünüzü korkutuyor olabilir. Diğer yandan sorumluluk almak da ciddi bir durum.

     Hastaneye vardığınızda başhemşire (şimdiki adı farklı olabilir ama görevi aynı sonuçta) ye gideceksiniz. Size yeni görev yeri belirleyecek kişi başhemşire. Sizi kısaca dinler, sizin hakkınızda ona daha önce bilgi gelmemiş ise muhtemelen kafasında çalışma yeriniz hazırdır. Ancak kendinizi tanıtmakta fayda var.

     Hangi servislerde çalışmak istediğinizi ve nedenini açıkça söylemekten çekinmeyin. İlgi alanlarınızı anlatın, disiplinli biri olduğunuzu gösterin. Çekinmeyin ama saygı duyun bu aradaki çizgi önemlidir.

     Kariyer odaklı olduğunuzu belli edin, ama işe hemen en tepeden başlayacakmış gibi de konuşmayın. Öz güven iyidir ama tadında olması önemlidir. Sizi ilk defa tanıyan bir amiriniz, size hemen güvenmeyecektir. Bunu normal karşılayın kendinizi buna hazırlayın.

     Başhemşire size mutlaka zaman ayıracaktır, bu zamanı değerlendirin. Temiz giyimli, hafif makyajlı, erkekler için saç sakal tıraş olunmuş şekilde gidin. Abartılı görünmekten kaçının, gittiğiniz yörenin insanlarını biraz araştırın tartın ve buna göre kendinizi duruşunuzu giyim kuşamınızı ayarlayın.

     Siyasi, dini gibi uç konulara değinmeyin şeffaf olun. Sizler orada meslektaş olarak bulunuyorsunuz ve oraya gelmek için belirli insanları elediniz. Bunun farkında olun dik durun. Ama dozunu kaçırmayın.

     Size mezun olduğunuz yeri yada öğrencilik hayatınızı bir şekilde soracaklardır. Bu tür konular gelince hemen arka arkaya şurada okudum, şu sertifikayı aldım, şurada şunu yaptım diye sıralamayın. Elbette bunlar önemli ama zamana yayarak yapın bunu.

     Sizden nerede çalışmak istediğiniz de konu olarak açılacaktır, bu konuda da ben şurada çalışmam demeyin. Bana verilen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağım diye düşünerek cevap verin. Örneğin, '' Ben hemşireyim, mesleğimin gereğini her bölümde yapmaya hazırım, birkaç seçenek şansım olursa sevdiğim konuda daha başarılı, verimli çalışabileceğimi düşünerek zevk alacağım bir bölümü tercih ederim.'' güzel bir cümle olabilir.

     Siz karşınızdaki insanlar ile nasıl konuşursanız onlarda sizinle öyle iletişim kurar. Çok ciddi olmanıza gerek yok ama çok samimi olmaya çalışır iseniz hemen samimiyet kurarım diye beklemeyin. Az samimi, ciddi olun. Gülümsemekten korkmayın.

     Size bazı idealist yöneticiler, tuzak kurmak amacı ile samimi konuşur yaklaşır ama siz kendinizi kaptırmayın ki ciddi biri olduğunuz anlaşılsın. Samimi olacaksanız daha birçok vaktiniz olacak olursunuz.

     Yeni bir iş, özellikle hemşire iseniz zor olabilmektedir. Bu zorluk tamamen psikoloji den kaynaklanmaktadır. Alışma süreciniz olacak sakin olun. Kendinize yeni iş hediyesi alabilirsiniz, rahatlayın.

     İlk görev yerinizi muhtemelen siz seçmeyeceksiniz. Çoğunlukla acil servise verilirsiniz, ama yeni işe başlayan çok fazla hemşire iseniz başka bölümlere de verilme durumunuz var. Acil serviste başlıyor olmanız orada kalacaksınız anlamına gelmez. Hastaneyi tanımanız, yöre halkını analiz edebilmeniz için en güzel yerdir acil servis.

     Acil servis de başlamak o kadar da kötü gelmesin size, çalışın her türlü hastanın geldiği servis. Hastalar uzun süre kalmadığı için sirkülasyon çoktur. Gelen hasta çok kalmadığı için işinizi yapar geçersiniz bir hatanız gerginliğiniz olur ise fazla yüz göz olmazsınız. Karşılaşacağınız en kötü durumlara acil serviste şahit olabilir ve bunlara kendinizi hazırlayabilirsiniz. 

     En kötüsünü gören, diğerlerinden en az korkandır. Yani mesleki hayatınızda başınıza gelmesi muhtemel şeyler için hazırlıklı olduğunuzu bilirsiniz.

     Acil serviste ayrıca rotasyon döneminiz boyunca küçük işlerden başlayıp büyük işlere doğru gidebileceğiniz geniş iş çeşitliliği vardır. Bu çeşitlilik sizi rahatlatır aynı zamanda da öğretir. 

     İlk görev yeriniz neresi olursa olsun, önce rotasyona girersiniz bu rotasyon en az bir ay sürer. Bu sürede nöbet tutmaz, tek başınıza sorumluluk almak istememe hakkınız olur. Başka bir meslektaşınıza yardım ederek ve mesai usulü çalışarak rotasyon sürecini doldurabilirsiniz. Bu süreç sonunda eğer adapte olamaz iseniz biriminizi değiştirmeyi talep edebilirsiniz.

     Hastaneyi genel manada tanımak, her birimin işleyişini uzaktan görebilmek, yöre halkını tanıyabilmek adına acil servis güzeldir. Ayrıca kolay ve zor olan tüm işlemleri, hafif den çok ağır yaralı hastaların tümünü aynı yerde görebilmek adına da doğru tercih olabilir. 

     Her ne olursa olsun yeni bir iş her zaman heyecanlıdır. Kariyer dediğimiz hemen o gün olmayacak zaten. Yavaş yavaş tanıyın özellikle de kendinizi, meslekte ilk günü olan memurlar tayfasına adım atmış kendinizi tanıyın. Neler yapabileceğinizi, neyi sevdiğinizi kim olduğunuzu anlayın.

  

   YENİ BİR İŞ, HEMŞİRELİK

     Her ne kadar hemşirelik ten bahsetsem de bütün sağlık sektöründe hemen hemen aynıdır. Hatta memurlar da aynıdır ki her memur atandığı birimi tanımak, işleyişe bakmak zorundadır. Sağlık sektörü olarak bizim bu konudaki farkımız yaptığımız işi insanlar üzerinde deneyimliyor olmamız.

     Bir şeyi öğrenmek nedir; yanlış yapıp doruyu bulmaktır denebilir. Ama gelin hemşirelik mesleğinde bunu yapalım ne olur. Çok tehlikeli sonuçları olur. Bizim mesleğimiz insanlar üzerinde olduğu için hata kabul etmemektedir.

     Bu sebep dahi bizi ilk iş günümüze başlarken uykusuz bırakabilir. Sürekli iletişim halinde olduğumuz bir iş kolumuz var. Herkes size soru soracak, hastalar bilgi isteyecek ilgi isteyecek hızlı ve doğru işlem isteyecekler.

     Bir hasta veya yakını ters olabilir, gergin olabilir, canı yanıyor olabilir, psikolojik olarak o an iyi durumda olmayabilir, iletişimi düzgün olmayabilir ve daha bir sürü şey. Bizim çalışan olarak bu durumlara katlanmamız kibar olmamız sabırlı olmamız ve işimizi iyi yapmamız beklenir.

     Yeni işe başlamış biri olarak durumunuz bütün bunları kaldırmaya müsait olmayabilir, stresli gergin ve ne yapacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. Mümkün olduğunca az sorumluluk alın. Meslektaşlarınızı gözlemleyin ve onlara soru sormaktan çekinmeyin. Az hasta ve yakını ile muhatab

olun. Gerekirse işi meslektaşınıza devrederek çekilin.

     Başhemşire ile konuştunuz, yeriniz belli oldu ve ilk pazartesi işe gideceksiniz. Bugün pazar akşamı oldu evdesiniz. Heyecan var, ilk iş arkadaşlarınız ile karşılaşacak tanışacaksınız. Zaten bir hafta boyunca hep tanışma olacak.

     Akşam uykunuz gelmeyebilir, belki açıp bu yazıyı okuyorsunuz ama dert etmeyin. Uykunuz gelmiyorsa ilk gün uykusuz olmanız sorun değil. Sabah işe geç kalmayın. Güler yüzlü olun çokta fazla konuşmayın. Herkese her şeyinizi hemen o gün anlatıp bitirmek zorunda değilsiniz.

     İş arkadaşlarınızı gözlemleyin, herkes ile aynı yakınlıkta olmaya çalışın, herkesi tanıyın. Ne hemen çok güvenin, nede uzak durun. Seviyeli sakin efendi takılın.

     İlk zamanlar rotasyonda olacaksınız bu yüzden iş yapmaya değil, iş yerini işin işleyişini öğrenmeye odaklanın. Gözlem yapmanız yeterli. 

     Örneğin ilaç dozları, muadil isimleri bunlar siz çalıştıkça oturacak ezbere bilmek zorunda değilsiniz. Damar yolu açmak gibi girişimler yavaş yavaş olacak heyecan yapmayın hemen sizden beklenmiyor bunlar.

     Damar yolu gibi girişimlerde heyecanlı ve kendinize güvenmiyorsanız, önce daha sevecen empati kurabildiğiniz hastalardan başlayın açmaya. Çok canı yanan gergin kişilere bulaşmayın. İletişim kurmak sizin için hangi hasta ile kolay ise onunla başlayın ki rahat hissedin kendinizi. 

     Bir kerede yapabilmeliyim modundan uzaklaşın, yapamadığınız zaman arkadaşlarınızdan yardım almaya çekinmeyin. Acemi olduğunuzu yeni başladığınızı hasta ve yakınlarına kesinlikle belli etmeyin. Yapamadığınız durumlarda kesinlikle üzülmeyin pes etmeyin.

     Serum takarken örneğin ilaçları hazırladınız seruma attınız orderi okudunuz ve taktınız serumu. Sonra aklınıza neyi ne kadar taktığınız takıldı endişe duydunuz. Bu tür durumlar ilk iş zamanlarında olabilir. Bunu yenmek için ilk zamanlar boş flakonlarınızı atmayabilir, geldiğinizde kontrol edebilirsiniz.

     Unutmayın siz henüz gözlemcisiniz, sorumluluklarınızı yavaş yavaş alın. kendinize çok yüklenmeyin. Bol bol iletişim kurun herkesle. Mutlu olun.

   

  KARİYER

     Kariyer konusunda aceleci olmamamız gerekiyor ama şunu da belirtmem gerekiyor. İlk rotasyon zamanlarınızda sizi eğer sevmediğiniz bir bölüme verdiler ise alışamadığınızı söylemekten çekinmeyin. Bunu anlamak için ilk zamanlar ortamı işleyişi tanımak için çabalayın.

     Kendinizi tanıyın demiştim, bu çok önemli. Kendinizi bilirseniz size uygun olan ve olmayanı da bilirsiniz. Mesleğinizi nerede icra etmek istiyorsunuz yada en azından bu bölümde etmek istemediğiniz kesin mi? Öyle ise bunu dile getirin ve zaman kaybetmeden yerinizi değiştirin.

     Eğer yüksek lisans yapmak istiyorsanız ve hangi bölümü düşünüyorsanız o bölümde çalışmaya çalışın. Bunun hem derslerinize hemde çalışmalarınıza çok katkısı olacaktır.

     Özetle; belirtmek istediğim önce kendinizi mutlu edin. Daha sonra çevreniz ve bakım verdiğiniz hastaların ne kadar mutlu olduklarını göreceksiniz. Kibar olun, bunu yapmak insanların size kibar olmalarını sağlar. Kendinize güvenin çünkü eşsiz bir iş yapıyorsunuz.

Sevgiyle kalın ......