İÇİNİZDEN BİRİ İLE RÖPORTAJ

Sevgili Özlem hanım, Ağrı Doğubeyazıt'ta bir çocuk sahibi bir hemşire. Hem çalışma adına tereddüt ile gitmek isteyeceğimiz bir yerde çalışıyor, hem de evli ve çocuklu.

Kendisi ile röportaj yapmak istedik. Sağolsun bizi kırmadı. Kendisi kendini geliştirme konusunda istekli, yaşamın ona verdiği zorluklar karşısında ( ki bu bizim düşüncemiz, ona göre zor olan bir durum yok) gerçekten başarılı olabilmiş bir meslektaşımız.

Gelin hep beraber hikayesini dinleyelim, ilham alacağımız bir nokta eminim olacaktır.






Merhaba Özlem hanım, biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ben Özlem hemşire. Osmaniye de mütevazi bir devlet okulunda ilk öğrenimimi tamamladıktan sonra Anadolu lisesini kazandım. Kazandığım lise tam donanımlı karma bir liseydi. İngilizcenin yanında yabancı dil olarak Almanca eğitimini aldık.

Anadolu lisesinde okurken hemşire olma isteği nasıl geldi?

Biyolojiye ilgim beni sağlıkçı olmayı hedef olarak görmemi sağladı. Bir doktor ya da hemşire olmam lazımdı. Çünkü görüyordum ki etrafımda sağlıkla ilgili müthiş bir bilgi kirliliği mevcuttu. Buna engel olmam için ya muayene ederken ya da tedavi ederken bu bilgi kirliliğine engel olmam lazımdı. Ve yeni dünyanın tıp kapılarını herkese yalın bir şekilde açmam lazımdı. Kendimi o dönemde öyle hissediyordum. Lisemin ardından bilgiyi yayabileceğim ve önemli gelişmeleri yakından takip edebileceğim bir ilde lisans eğitimini tamamlamam lazımdı. 

Lisans eğitimini nerede aldınız?

Ege üniversitesinin uzun araştırmalarımın sonucu olarak beni ve hemşirelik mesleğini ileri taşıyabileceğine emin olduğum yer olduğuna karar verdim. Kazandığım üniversiteye dereceyle girmem, bana akademik eğitimin kapılarını açmak için fırsat olacağını gösterdi. Ege üniversitesi hemşirelik; akademisyenleri saygıyı, disiplini ve bilginin tecrübesini önde tutan değerli meslektaşlarımdı. Profesör olmalarına rağmen bilgiye aç insanlar gördüm ben orada. 

Öğrenim hayatınızdan bahsetmek ister misiniz?

Öğrenimim boyunca gördüğüm en önemli şey bilgi değildi. Bilgiye nasıl ulaşılırdı? Eğer bilgiye ulaşmanın yolunu yordamını bilmezsen edindiğin bilgi bir gün körelir. Çünkü tıp alanı yenilikçi bir alandır. İnsanlık var olduğu sürece bilgi her zaman yenilenecek. Ben bunu öğrendim okulumda. Bilgiye nasıl ulaşılacağının kıymetini öğrendim. 

Staj?

İlk staj günümü hiç unutmam. Üniversite hastanesinin ortopedi servisindeydi ilk stajımız. Serviste 20 stajyerdik. Çok kalabalıktık. Tek bir sorumlumuz vardı. Ve stajdan önce temel bilgileri öğrendik. Tansiyon ölçme, damaryolu açma, IM enjeksiyon uygulama… sorgulayıcı kişiliğim aşamalı öğrenmemi ve öğrendiğimi mantıklı uygulamamı sağlıyordu. 

Duyamadığım sistolik ve diastolik basıncı asla duydum demedim. Mesleğimizde yalana yer yok. Netlik ister mesleğimiz. Tereddütü asla kaldırmaz ve kesinlikle temkinli olmayı emreder. 

Staj veya öğrenim sürecinde meslekten soğuduğunuz bir an oldu mu?

Stajın ilk günü hiç beklemediğim ve beni hemşirelikten bir adım soğutan bir mesele vardı. Hasta ve oda kokuları. Ben nasıl çalışacaktım hastanede. Bu sorunumu en kısa zamanda çözmek amacıyla sorumlu akademisyenimize danıştım. 

Kullanacağımız maskelerin bu denli beni rahatlatacağını ve mesleğe severek yaklaştıracağını bilmiyordum. Orada anladım arayana çare çok. 

O gün ilk damaryolu deneyimim başarısızdı ve sorumlum çekilmemi ve daha sonra denememi istedi. Ama söyleme tarzı beni çok umutsuzlaştırdı. 


Birinci sınıftaydım ve ben işe ilk başlayana kadar bir daha cesaret edip damaryolu açma girişiminde bulunamadım. Yalnız damaryolu açma işinin teoriği mıh gibi aklımda çakılıydı. 

İlk mesleki deneyiminizde zorlandınız mı? Ne hissettiniz?

Mezun oldum sonrasında üç gün sonra özel bir hastanede çalışmaya başladım. Acemiliğim üzerimde ve oldukça yavaştım. 

Aldolan ın bitmek üzere olan serumun içine koyulamayacağını bilemeyecek kadar tecrübesizdim. 

Atamalarda tercih yaparken nelere dikkat ettiniz?

Son sınıfta girdiğim KPSS den 71 almıştım. Amacım hiçbir zaman memleketimde yayıla yayıla hemşirelik yapmak değildi. Amacım bilgiyi ulaşamayanlara ulaştırmaktı. 

2. Tercih olarak Ağrı/Doğubeyazıt ‘ı yazdım. Ve 5. Atamalarda geldi. Atama sonuçlarımda atandınız yazısını okumuştum. 

Anneme ‘anne atandım dedim.’ ‘nereye?’ dedi annem. Heyecandan bakmayı unutmuşum. Tekrar açtım baktım ÖSYM sitesine. Ağrı/Doğubeyazıt olduğunu 2. Kez baktığımda öğrendim. Çok heyecanlıydım ve bir an önce gitmek istedim hastaneme. 

Atandığınız hastaneye ilk gidişiniz nasıldı?

Zamanı geldi ve düştüm yollara görevimi annemin deyimiyle sahten hemşire olarak. Hastaneye yaklaştıkça yaşadığım çevreden, ağaçlardan uzaklaşmıştım. Sanki uzaydan inmiş gibiydim. 

Sonrasında önceden tuttuğum apart da uzaydan inmiş gibiydi. Her şey çok farklıydı. Girişimi yaptıktan sonra acil serviste 5 gün boyunca çalıştım. Ve diğer birlikte atandığım arkadaşlarım gibi görev yerimize dağıldık ve maraton başladı. 

Lisansüstü eğitim hakkındaki düşünceleriniz?

2 yılım bitti burada. Ama aynı heyecan devam ediyor. Çünkü benim amacım öğretmek oldu. Ne kadar öğrenirsen o kadar öğretirsin oldu. O sebepten lisansüstü eğitim almaya karar verdim ve ALES ‘e hazırlanıyorum. 


Mesleğimiz hakkındaki düşünceleriniz şu an nasıl?

Hemşirelik mesleğini yardıma muhtaç insanlara yardım etme şansı olarak görüyorum. En sevdiğim durum bu. Fakat hemşireye olan itimatın yokluğu, bizi bazen doktorlara nazaran hiçe saymaları al aşağı edip ben neden hemşire olmuşum dedirtmiyor değil. 

Genelde bekarların mesleği daha iyi icra ettikleri düşünülür. Fakat bu kanaatta olmadım. Ben bir anneyim. 1 yaşında oğlum var. Oğlum bana çok şey kattı. Hayatta her şeyin olabileceğini, hayatta umudun varlığını, vicdanı ölçülü kullanmayı ve olaya çok yönlü bakmayı öğretti. Hemşire olarak da bunları kullanmak mesleğimi icra etmede bana oldukça artı kattı. Evliliğimizdeki program işimdeki program yapıp olaya bütünüyle bakmama olumlu katkısı oldu. 

Mesleğe yeni başlayanlar için önerileriniz var mı?

O sebepten mesleğe yeni başlayanlara nacizane tavsiyem; iş arkadaşlarınız sizi ne kadar al aşağı etmeye çalışsalar da siz yeri gelince görün kaydedin zamanı gelince belleğinizden ekrana yansıtın. 

İşe başladığınızda bu kadar şeyi nasıl öğreneceğim diye yormayın kendinizi öğrenmeye bakın ezberlemeye değil. 

Özellikle idare ile aranızı iyi tutun. En başta sorumlu hemşireniz olmak üzere siz haklı dahi olsanız üstünüz size işinizle ilgili kızıyorsa asla o an cevap verip ukala sıfatını üzerinize almayın, daha sonra konuşmayı deneyin. Emin olun bu sizi yüceltir.

Vicdanını yitirmeyen hemşireler olmak dileğiyle…

Yorumlar

Yorumlarınız bizim için değerli, lütfen soru ve görüşlerinizi yazmaktan çekinmeyin.

Arşiv

İletişim Formu

Gönder