TOPLUM ve RUH SAĞLIĞI HEMŞİRESİNDEN SERGİ




Yazılarımızda siz meslektaşlarımıza fikir olabilecek bir çok paylaşımlarımız oluyor. Bu yazımız da bir Toplum ve Ruh Sağlığı Hemşiresini konu alacağız.

Bildiğiniz üzere Ruh sağlığı derslerinde de gördüğünüz üzere bu hastaların tedavi aşamasında Fotoğraf ve resim terapisi de bulunuyor. Bir çok hastane veya birim bu tedavileri çeşitli şekillerde uyguluyor.

Derslerde biz bunları dinlerken uygulamada ülkemizde çok zayıf olduğunu düşünürdüm hep, ama bazı şeyler biz hemşirelerin elinde de olabiliyor.


Yurt dışında öğrenim görürken ruh sağlığı dersi için staja gidip bu gibi uygulamaları görmüştüm. Ancak bahsedeceğimiz kadar özelleştiren bir hemşireye ilk defa rastladım ve sizinle paylaşmak istedim.

Derya Y. isimli hemşire Nevşehir'de toplum ve ruh sağlığı hemşiresi olarak çalışıyor. Belli ki kendisinin fotoğrafçılığa ilgisi var ve bunu işine yansıtmak istemiş.

Ruh sağlığı konusunda bu terapi de literatürde olduğu için kendi beceri ve merakını geliştirmiş, fotoğrafçılık konusunda yüksek lisans yapmış ve bir çok ödül almış.

Kendisini geliştirdikten sonra bunu nasıl mesleğimle birleştirebilirim derken, çektiği fotoğrafları siyah beyaz kara kalem çıktısı alarak hastaları ile beraber renklendirmiş.

Kendi iç dünyalarını renklere yansıtan hastalarda olumlu sonuçlar gözlemlenmiş hatta iletişim kurmayanlar kurar hale gelmişler.

Meslektaşımızı tebrik ediyoruz. Görüldüğü gibi bazı şeyler bizim elimizde, geliştirmek ve yansıtmak hemşireliğin özünde var. Hastalarınıza yarar sağlamanın çeşitli yollarını siz bulabilirsiniz.

Ayrıca sevdiğiniz ve yapmaktan hoşlandığınız bir hobi dahi olsa bu hastalarınız ile iletişiminize ve onlara yarar sağlamanıza yardımcı olabiliyor.





Birde kendi ağzından dinleyelim olayı;


Yazar, kendi özgün renk ve desenlerini boyama kağıdına yansıtan hastaların böylece sosyalleşmelerine de katkı sunmayı amaçlıyor.

Yazar, sanatsal çalışma yaptığı 8 ülkede kaydettiği fotoğrafların Nevşehir Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’ndeki hastalarca etkinlik saatlerinde boyandığını, ortaya çıkacak çalışmaları “Dünyanın Sessiz Renkleri” adlı sergide görücüye çıkaracağını belirtti.
“Fotoğraflarımı kara kaleme çevirip onları hastaların kendi özgün renk ve desenleriyle boyamalarını sağladık. Özveri ve sevginin güzel kapılar açtığına inanıyorum. Onlar da boyadıkça keyif almaya başladılar.” 

Hastaların fotoğraflarını renklendirmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren Yazar, fotoğraf sanatı ile uğraşmaya başladığında çeşitli hayaller kurduğunu, bugün geldiği noktanın hayallerinin de ötesine geçtiğini ifade etti.


“FOTOĞRAF BENİM İÇİN NEFES ALMAK GİBİ”


“Fotoğraf o kadar büyülü bir şey ki beni içine aldı. Söylemek istediklerimi fotoğrafla anlatmak bana çok iyi geldi. Fotoğraf benim için tek kelimeyle nefes almak. Fotoğraf varsa o gün mutluluk var. Öbür türlü sadece tüketim odaklı bir hayat. Yaşadığım yeri, sokakları, insanları, duyguları, dinleri, renkleri fotoğrafla üretiyorum. Bu bana mutluluk veriyor. Aslında bu benim yıllardır aradığım bir şeydi. Bir yıldır, hemşire olarak burada çalışıyorum. Hastalara çeşitli eğitimler verilirken ben ne yapabilirim diye düşündüm ve bu çalışmaya başladık. Çektiğim fotoğrafları hastalar boyuyor, herkesin yüzü gülüyor. Güzel bir sinerji oluşturduğumuza inanıyorum. Açacağımız resim sergisinde, hastalarımızca ortaya çıkarılan özgün renk ve desenlerden oluşan eserleri sergileyeceğiz.”

Nevşehir Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Yücel Şal da daha önce evlerinden dışarı çıkmakta zorlanan psikolojik rahatsızlıkları bulunan hastalara, çeşitli ülkeleri anlatan resimleri boyatarak terapi uygulandıklarını, çalışmanın olumlu yönde faydasını gözlemlediklerini söyledi.

Bu uğraşın hastaları mutlu ettiğini dile getiren Şal, şunları kaydetti:
“Benimle konuşamayan hastalarımız, benimle sohbet etmeye başladı. Kendilerini daha rahat ifade eder hale geldiler. Derya hanımın çektiği fotoğrafları farklı bir baskı yöntemiyle kara kalem çalışması gibi çıktısını alıp onlara veriyoruz ve renkli halini görmedikleri bu resimleri kendi iç dünyalarını yansıtarak boyamalarını istiyoruz. Ortaya çok güzel çalışmalar çıktı. Daha önce Sağlık Bakanlığı binasında sergi açmıştık, farklı ülkelerin resimlerinin boyama çalışmaları tamamlandığında yine sergimiz olacak. Bundan sonraki aşamada ise hastalarımıza, peribacaları arasında hem dinlenmeleri hem de gördükleri manzarayı resmetmeleri yönünde imkan sağlayacağız.”






Merkezde görev yapan psikolog Mustafa İşçi de ruh sağlığı hastalarına sanat terapisi uygulanmasına yönelik yöntemin çok uzun bir geçmişe sahip bulunduğunu, bunun tedavi ve rehabilitasyonun önemli bir parçası olduğunu aktardı.

Fotoğraf sanatçısı Derya Yazar'ın çalışmasının da bu anlamda önemli olduğunun altını çizen İşçi, şunları söyledi:
“Hastalara resim boyama gibi uğraşlar sunmakla, benliğin güçlendirilmesi, duygusal boşalımlara imkan verilmesi, dürtü kontrolü sağlama, ilişki kurma yeteneğinin geliştirilmesi, yaratıcı etkinliklerle kişilerin doyuma ulaşarak sosyalleşmelerinin sağlanması amaçlanmakta. Zira, ağır ruhsal sorunları olan bipolar ve şizofreni kişilerde toplumsal ilişkilerde sınırlılık, yaşam kalitesinde kötüleşme, bilişsel sorunlar, yeti kaybı gibi çeşitli sorunlar görülebilmektedir.”

Yorumlarınız bizim için değerli, lütfen soru ve görüşlerinizi yazmaktan çekinmeyin.

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu