KİTLE İMHA AJANLARI ve HEMŞİRELİK



kitle imha ajanları




Bu konu genelde sık karşımıza gelen olaylardan ziyade gelmesi çok nadir olan ve kesinlikle istenmeyen olayları ele almaktadır.

Terörizm devreye girdiğinde, gerek ucuza mal edilmiş kimyasal ajanlar, gerek çok daha karmaşık ve maliyetli olan bir takım ajanlar ile toplu saldırılar olması mümkündür.

Bunun yanında kimyasal olaylar bazen kazara da meydana gelebilmektedir (Çernobil- Rusya). Bu ve benzeri durumlarda sağlık sistemi bir kaos sistemine dönüşebilir.

İnsanlar panik halinde sağlık kuruluşlarına koşup yardım beklerken, sağlık çalışanları da gerek müdahale, gerek koruma, gerek tedavi etme sürecinde titizlikle koordine olmalıdırlar. 

Aksi taktirde hem kendileri hem sağlık kuruluşundaki diğer hastalar bu kimyasal olaydan etkilenebilir, çok hızlı bir şekilde bu etkiler yayılır ve sağlık kuruluşu görevini yapamaz hale gelebilir.


NÜKLEER - RADYOLOJİK TEHDİTLER


Hepimiz her gün belirli düzeyde çevresel radyosana maruz kalıyoruz;

- ticari yiyecek sterilizasyon makineleri,

- radyografi,

- yangın dedektörleri,

- tıbbi terapi cihazları.................

Bir nükleer tehdit kazara da olabilir veya bilerek terörizm unsuru da olabilir. 2. dünya savaşında Japonya- Hiroşima ve Nagazaki nükleer patlamaları insanoğlu için bilerek yapılmış nükleer tehditler idi.

Şu an bu tehditlerin Kuzey kore ve İran gibi ülkelerde bulunabileceği öngörülmektedir.

Radyasyon Nasıl Etki Eder?

Radyasyon, bir kaynaktan yayılan enerjidir ve doğal ortamımızda sürekli bir oluşumdur.

Çevremizde düşük dozlarda maruziyet söz konusudur. İyonize ve iyonize olmayan formu vardır ve sağlık sorunları oluşturanı iyonize radyasyondur.

İyonize partiküller doku hücreleri ile etkileşime girebilir ve doku hasarı, mutasyon, tümör veya kanser oluşumuna neden olabilir.

Yıllık doğal geri plandan alınan radyasyon dozu 300 mremdir. Bunun yanında bir hemşire portatif röntgen cihazından 5 mrem radyasyon alabilir, hastalar ise kemik taramasından 400, BT den 760, kardiyak kateterizasyon sorasında da 45000 mrem radyasyon alır.

Radyasyondan Korunma


Süre, mesafe ve koruyucu kalkan yolu ile olur.

Mümkün olduğu kadar az süre maruz kalacaksınız, mümkün olduğu kadar kaynaktan uzak olacaksınız, kurşun yelek gibi koruyucu bir kalkan kullanacaksınız.

Maruziyet


Radyasyona maruz kalırsanız, sistemik hasar meydana gelir.

İnhalasyon, yutma, veya elbiseler ve deride birikme ile maruz kalınabilir.

Maruziyet sonrası uygun dekontaminasyon önemlidir.

Maruziyet sonrası şu sendromlar meydana gelebilir;

Hematopoietik sendrom

Kemik iliği kök hücreleri ve aksesuar hücreler, en çok etkilenenlerdir. Bu bölgede hücresel ölüm ve kan bileşenlerinde değişim meydana gelir. Bu olay sonucu da lenfopeni, pansitopeni, sepsis ve hemoraji oluşur.

70 rad ve üzerinde görülür.

Gastrointestinal sendrom


Radyasyon absorbe edilmesi ile mikrovillus ve GI sistem yüzeyinde yıkım meydana gelir. Mukozal yüzeyde bozulma ve bağırsak duvarında parçalanma ishal, bulantı, kusma, ateş, karın ağrısı, GI kanama, dehidrasyon ve anemi gibi bir çok sorunu beraberinde getirir.

600 - 1000 rad maruziyette görülür.


Merkezi sinir sistemi sendromu


Sinirlilik hali, kafa karışıklığı, bilinç değişikliği, konvülsiyon ve ölüme kadar giden sorunlar oluşur.

2000- 5000 rad maruziyette görülür.

Kutanöz radyasyon yaralanması


Ciltte ve dokularda yaralanma 200 rad maruziyette oluşmaya başlar. Doz arttıkça hasar da artar. Radyasyon yanığı da denilen yaralar haftalar veya aylar sürebilir. 

Kaşınma, kızarıklık, karıncalanma, ödem, deride soyulma ve nekroz gibi semptomlar görülebilir.

Akut radyasyon sendromu evreleri


ARS dört fazdan oluşur;

- prodromal veya bulantı kusma ishal evresi; doza bağlıdır hemen veya günler sonra başlayabilir, haftalarca sürebilir.

- latent evre; prodromaldan sonra oluşur ve hastanın sağlıklı görünebildiği bir evredir.

- hastalığın kendini göstermesi; belirli bir sendroma bağlı sendromlar ortaya çıkar aylar sürebilir.

- iyileşme veya ölüm; sendroma bağlı olarak yıllarda sürebilen bir evredir.

Tanı ve Tedavi


Tam kan sayımı CBC ile değerlendirilir. Maruziyetten sonra ilk 8-12 saat ,ç,nde 2-3 saatte bir bakılır. Daha sonraki 2-3 gün için ise 4-6 saatte bir lenfosit sayımı yapılır.

Bulantı, kızarıklık, her türlü kabarıklık, ishal, kusma gibi tüm semptomlar başlangıç zamanı ile kaydedilir.

Kusma başlangıç zamanı maruziyet seviyesi ile ilişkilidir.

Tedavi antiemetikler ve sıvılar ile beraber semptomlara yöneliktir.

Diğer olası tedaviler; kök hücre replasmanı, sitokinler ve bağlayıcı ajanları içerir.

- Önce hastayı stabilize edin. Havayolu, solunum ve dolaşımı sağlayın.

- Dekontaminasyon yapın.

- Kontaminasyon yok ise dekontaminasyon yapmayın.

- Travma yanık gibi her türlü destek tedaviyi sağlayın.

- Halk sağlığı ve kolluk kuvvetlerine haber verin.

- CBC, HLA ve serum amilaz değerleri için kan alın.

- İdrar örneği ve vücut açıklıkları var ise buralardan sürüntü alın.


BİYOLOJİK AJANLAR


Salmonella buna örnektir.

Biyolojik ajanlar; bakteriler, virüsler ve toksinlerden oluşur.

Bakteriler; spor oluşturabilen ve doku inflamatuar reaksiyon oluşturabilen tek hücreli mikroorganizmalardır. 

Virüsler; protein kaplı RNA veya DNA dan oluşan en basit patojenlerdir. Konakçı hücreye ihtiyaç duyar ve çeşitli hücresel hastalıklara neden olurlar. Viral hastalıklar vasküler hasar ve multipl organ yetmezliği ile sonuçlanabilir.

Toksinler; doğanın zehridir, ve insan yapımı herhangi bir maddeden daha ölümcüldür. Bahçelerde bulunan risin, kilerlerde bulunan botulinum buna örnektir.

Enfeksiyon yöntemlerinde inhalasyon, dermal temas, oral alım veya enjeksiyon bulunur. Örneğin; şarbon temas ile, çiçek virüsü solunum ile, salmonella yutulması ile enfekte edebilir. Çoğu ajan insandan insana bulaşır.

Bakteriler


Şarbon;

Basilus antrasis; tarımsal bölgelerde ve hayvancılık ile uğraşanlara özgü, spor oluşturabilen bir bakteridir, hayvan sıvıları ve postları ile uğraşanlarda yüncü hastalığı denen hastalığı yaparlar.

Sporların vücuda alınması şarbona neden olur (yutulması, solunması veya inokülasyonu).

En öldürücü olanı inhalasyonel şarbondur.

Kutanöz şarbon; kaşıntılı deri, papüler lezyonlar ile sonuçlanır. Lezyonlar 1-2 haftada siyah bir skar dokusuna dönüşür.

Gastointestinal şarbon, kanlı ishal, karın ağrısı, kısmen nekrotik bağırsak ile ilişkili sepsis ile sonuçlanır.

İnhalasyonel şarbon ise; grip gibi başlar, kuru öksürük, miyalji, yorgunluk ile devam eder. Ateş başlar bununla beraber iyileşmiş hissederler ancak şok ve ölüm beraberinde gelir.

Tedaviler; yara drenajı ve her türlü temastan kaçınılmalıdır, kültür örnekleri ve antibiyotik gereklidir. Siprofloksazin, doksisiklin, penisilin gibi antibiyotikler kullanılır. 

Şarbon gelende beyaz toz halinde, mektuplar ile yayılmış olmaları ile meşhurdur.

Veba;

Spor oluşturmayan bir basil neden olur.

Bazı sıçanlar, sincaplar gibi kemirgenlerde bulunan Y. pestis, bu kemirgenlerde beslenen ki eğer bu kemirgenler enfekte ise, pirelerin insanları ısırması ile bulaşırlar.

En yayılması kolay olanı pnömonik vebadır, bu insandan insana kolayca bulaşır. 50 kg Y. pestis ile 5 milyon nüfuslu bir şehre serpilse, 150000 kişinin pnömonik veba olacağı ve hızlıca yayılacağı öngörülmektedir.

Belirtileri; titreme, ateş, güçsüzlük enfekte pire ısırmasından 2-8 gün sonra başlar. Koltuk altı, kasık ve boyun bölgesinde hıyarcık denen ağrılı şişlikler oluşur. tedavi edilmez ise ölümcüldür.

Pnömonik veba ise 1-6 günlük inkübsyon periyodu ile başlar, bunu kanlı balgam, ateş, miyalji, t,treme, baş ağrısı, göğüs ağrısı ve öksürük izler. Dispne, morarma, şok ve ölüme kadar gidebilir.

Bir diğer belirti ise; el ayak parmakları, kulak memeleri, burun veya peniste akral kangrendir.

Tedavide; gerekli önlemler ve antibiyotik tedavisi vardır.

Tularemi;

Francisella Tularensis bakterisi neden olur.

Kemirgenler, tavşan, sincap gibi küçük hayvanlarda bulunur. 

Enfekte etme, yayılma ve hastalığın ölüme neden olma oranı yüksek olduğundan biyolojik silah olarak kullanılmıştır.

Oral alım, temas ve inhalasyon yolu ile bulaşır ancak insandan insana aktarılmaz.

Bulaştan 3-5 gün bazen 14 gün sonra belirtiler ortaya çıkar.

Ateş, titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kuru öksürük, ishal, kas ağrısı, güçsüzlük semptomları arasındadır.

Belirtilerinde; plöretik göğüs ağrısı, pnömoni ile birlikte nefes darlığı, kanlı balgam ve sepsis vardır.

 Tedavisinde antibiyotik önemlidir.

VİRÜSLER



Çiçek hastalığı


Poksvirüsün neden olduğu bir hastalıktır.

Kişiden kişiye yayılan ve öldürücü olabilen bir hastalıktır.

Yüz yüze karşılaşma, enfekte vücut sıvıları, kontamine nesne ve çarşaflar ile bulaşı mümkündür.

İnkübasyon 7-17 gün arasındadır.

Bu süre sonunda virüs lenf nodlarına dağılarak çoğalır.

İlk belirtileri ateş, halsizlik, vücut ağrıları nadiren de bulantı kusmadır.

Sonraki iki dört gün boyunca ki bu evre en bulaşıcı evredir, dil ve ağızda döküntü meydana gelir.

Döküntü daha sonra yüz, kol, bacak ve vücuda yayılır.

Bu döküntüler karakteristik bir çukur veya çöküntü halini alır bu çukurda gelişen içi sıvı dolu ağrılı şişkinliklere dönüşürler.

Ateş artar bu çukurlardaki sıvılarda sert şekilde yükselen büllere dönüşürler.

Kişi yara kabukları düşene dek bulaşıcı olarak kabul edilir.

Tedavi; Çok bulaşıcı olduğundan önlem gerektirir. Hava ve temas yoluyla bulaşma adına önlemler alınmalıdır.

Destek tedavisi verilir, antiviraller tedavide kullanılabilir.


Viral hemorajik ateşler


VHF; ateş ve kanama ile karakterize bir rahatsızlıktır. Virüsler neden olur.

Yüksek ateş, vasküler anormallikler, sepsis, kanama ve çoklu organ yetmezliği oluşur.

Enfekte vücut sıvıları ve böcek ısırmaları ile bulaş olur.

Bu gruba örnek Kırım kongo, hanta virüsleri verilebilir.

VHF ler tedavi ve aşılama konusunda kısıtlıdır.

Belirtileri arasında; ateş, miyalji, kızarıklık, güçsüzlük, hipotansiyon, disemine intravasküler koagülasyon ve şok vardır.

Çok bulaşıcıdır. Damlacık ve temas tedbirlerininde yanı sıra tüm tedbirler alınarak tedavi edilir.

Tedavi bazı virüsler için ribavin ile gerçekleşir, genel tedavide ventilasyon, hemodinamik izleme, sekonder enfeksiyonlar için antibiyotik, sıvı tedavisini içerir.


TOKSİNLER


Yaşayan organizmalar tarafından doğal yollar ile üretilen zararlı maddeler toksindir.

Temas ve kişiden kişiye yayılarak hastalık yapmazlar. İstisna olarak trikotosen mikotoksinler vardır.

Toksinler genel olarak oral alınır ancak aerosol versiyonları da solunarak alınabilir.

Örnek olarak; nörotoksin botulinum, sitotoksin olan risin ve stafilakokal enterotoksin verilebilir.

Yalnızca botulinum CDC kategorisi A olan toksindir.

Botulinum; spor oluşturan anerob bir basildir. Çok zehirlidir.

İnhalasyon yolla bulaşan doğal değildir, saldırı sonucu oluşur.

Belirtileri; 6 saat ve 2 hafta arasında başlar. Paralizi ile beraber pitozis, bulanık görme, diplopi, disfaji ve disfoni içeren bulber palsilerdir.

Tedavi, destekleyicidir, paranteral beslenme ve mekanik ventilasyonu da içerir.


KİMYASAL AJANLAR



Sinir ajanları


Savaşlar için geliştirilmiştir. 

Bu ajanlar asetilkolinesteraz engelleyicidir ve sürekli sinir uyarımına neden olurlar.

Sinir impuls iletimini bozduklarından seğirmeler, kramp, güçsüzlük, paralizi, taşikardi ve yüksek kan basıncına neden olurlar.

Ayrıca pintpoint gözbebekleri, miyozis, tükürük gözyaşı ter ve bronş bezlerinden hipersekresyon, bulantı kusma ve ishal gibi belirtileri olur.

Terleme, bulantı, kusma, güçsüzlük, fasikülasyon ile başlayan belirtiler daha ağır maruziyetlerde bilinç kaybı, nöbet, konvulziyon, apne ve flasit paralizi gibi belirtiler oratay çıkar.

Tedavi; dekontaminasyon ve antidot içerir.


Kan ajanları; Siyanürler


Kanın dokulara oksijen taşıma yeteneğine müdahale ederek ölüme sebep olan ajanlardır.

Oral alım, temas, inhalasyon gibi çeşitli yollar ile vücuda alınır.

Etkili bir şekilde tedavi edilebilir olmasına rağmen hızlı bir şekilde dokuları oksijensiz bırakarak ölüme neden olabilir.

Acı badem benzeri bir kokuya sahip olduğu bildirilmiştir.

Tedavi; hastanın temiz hava almasını sağlamak, oksijen desteği vermek, giysilerin çıkarılması, dekontaminasyon ve antidot içerir.


ÖZET


Hemşire olarak toplumun sağlık çalışanlarının büyük bir kısmını oluşturuyoruz.

Bu anlatılan hastalıklar ajanlar veya yeni geliştirilmiş veya geliştirilmekte olan ve ismini etkilerini henüz bilmediğimiz ajanlar olabilir.

Ülkemiz veya yaşadığımız toplum bir saldırıya maruz kalabilir. Bu yüzden bu konuları bilmemiz gerekir. En bilindik ajanların etkileri ve tedavileri. Dekontaminasyonun önemi ve en önemlisi kendimizi korumamız diğer insanlara yardımcı olmamız açısından çok önemlidir.







Yorumlar

Yorumlarınız bizim için değerli, lütfen soru ve görüşlerinizi yazmaktan çekinmeyin.

Arşiv

İletişim Formu

Gönder