“Hemşire” Kelimesini Duyduğunuzda Ne Düşünürsünüz?




 “ Hemşire ” kelimesini duyduğunuzda .. ne düşünüyorsunuz? Ne görüyorsun? Daha da önemlisi, ne hissediyorsun ?


Kaosun ortasında duran bir insan görüyorum - ince bir sırıtışla. Dakikada milyonlarca kez yanlarından geçen dünyayı idare eden, aynı zamanda bundan zevk alan biri.


Teknoloji sürekli değişiyor. Yeni süreç, prosedürler ve politikalar o kadar hızlı ortaya çıkıyor ki, bu son değişikliği öğrenmek için zar zor zamanı oluyor. Her birkaç yılda bir yönetimde yeni yüzler ortaya çıkıyor.

Bu konuya örnek olarak hala emekli olmamış ancak 20 yıldır meslekte olan bir hemşire görürseniz sorun, o zamanlar kanı nasıl alıyorlarmış....


Zaman değişir ama hemşirelik kalır.


Hemşire dümende sabit kalır.



Çünkü her şey sürekli değişse de, günün sonunda hala insanlarla ilgilenmeyi ve insanlarla birlikte olmayı başarabilen biri var - ve önemli olan da bu.


Bire bir, “ Senin için buradayım ”, “ vazgeçme ” anları. “ Gerçekten korktuğunu biliyorum – seni bırakmayacağım ” anları. “ Bu doktoru, yöneticiyi, iş arkadaşını kızdırsam da umurumda değil çünkü hastama sahip çıkıyorum çünkü onlar bundan daha iyisini hak ediyor” anları.


Fazla mesai ile uğraşacaklar. Kafa karıştırıcı grafik sistemleriyle ilgilenecekler. Tüm temellerin hastane için yasal olarak kapsandığından emin olmak için çizelgeler ve görevler için neredeyse insani olarak imkansız olan gereksinimlerle ilgilenecekler. Erken gelecekler. Geç çıkacaklar. Sevdikleriyle birlikte daha az zaman geçirecekler. Kendilerini zorlayacaklar. Sırf hastalarını savunmak için yapmaktan nefret ettikleri şeyleri yapacaklardır . Ve bunları bir kalp atışı uğruna yapacaklar. Bir PQRS.


Hemşire kelimesini duyduğumda – kalabalık bir odanın ortasında, dünya onların yanında yarışırken… orada sessizce oturan o kendine güvenen kişiyi görüyorum.


Bir hastayla bağlantı kuruyorlar ve etraflarındaki çılgınlıktan tamamen habersizler.


Ve hasta kendini bağlı hissediyor.


Hasta kendini güvende hissediyor .


Ben hemşire kelimesini duyduğumda; bir insanı anlayan, zor zamanında yanında olan, ihtiyaçlarını karşılayan, yarasını saran, endişesini gideren kişiyi anımsıyorum.


Abartıyorum belki dışardan bakan birine göre ama; hiç servislerde ilacını verdiğiniz yalnız hastalara şahit oldunuz mu? Siz odada biraz daha kalın diye sormayacağı kadar çok soru sorarlar. Alakasız da olsa bir şeylerden bahsederler yani sizinle konuşmak isterler. Bir hemşire serviste 10-20 hastaya bakar ve o an onca işin arasında biraz kalır soruları cevaplarsınız yani muhabbet edersiniz. O an sevdiklerinizi hatırlar aynı durumda siz veya sevdikleriniz de olabilir dersiniz . Yalnızlığın en derinden hissedildiği o an. Gözleriniz dolar. Bir süre sonra işinize devam edersiniz. Psikolojik bir travma yaşamışsınızdır ve bunu sürekli her saat yaşayarak işinize ve hayatınıza devam edersiniz. 


Zor bir meslek ..............

Yorumlar

Yorumlarınız bizim için değerli, lütfen soru ve görüşlerinizi yazmaktan çekinmeyin.

Arşiv

İletişim Formu

Gönder